Kurban bayramının ilk günü kurban kesimi ve benzeri işlerle geçilir. İkinci gününden itibaren ise gezmeler tozmalar başlar. Küçükçekmece’de hem tarihi öğrenmek hem de bayramı huzur içerisinde geçirmek isteyenler için müthiş opsiyonlar bulunuyor. İşte Kurban bayramı tatilinde Küçükçekmece’de gezilecek en güzel 5 yer!
Otelleri.net sitesinin derlediği içerikte; Küçükçekmece’nin henüz herkes tarafından keşfedilmemiş en güzel yerleri bir bir sıralandı. Bu noktalarda hem tarihi yeniden öğreneceksiniz hem de bayramınız kabalıktan uzak sessiz ve sakin bir şekilde geçecek.
YARIMBURGAZ MAĞARASI
Türkiye’de, bilinen en eski yerleşim yerlerinden biri olarak gösterilen Yarımburgaz Mağarası’nın tarihi, M.Ö 400.000 yıl geriye kadar gitmektedir.
Homo Erectus’un Afrika’dan Avrupa’ya ve dünyaya geçiş yolundaki yerleşim yerlerinden biri olan Yarımburgaz Mağarası’nda ilk yerleşik yaşamın Bizans döneminde olduğu düşünülmektedir.
Küçükçekmece Gölü’nün kuzeyinde yer alan mağaranın üst bölümü, Orta Çağ döneminde kilise olarak kullanılmış.
Neolitik Dönem’le ilgili önemli keşiflerin yer aldığı Yarımburgaz Mağarası, aynı zamanda bugüne kadar çeşitli filmlerde de kullanılmıştır.
1970’li yıllarda yayınlanan Ali Baba ve Kırk Haramiler filmi, Küçük Ağa filmi, Yorr’un Öyküsü filmi de burada çekilmiştir.
Ayrıca, Muhteşem Yüzyıl dizisinin bazı bölümlerinde de Yarımburgaz Mağarası’na rastlanmaktadır.
KİBRİTHANE
Osmanlı dönemine ait kibrit fabrikalarından biri olan Küçükçekmece Osmanlı Kibritleri Fabrikası, Kibrithane adıyla da bilinmektedir.
Fabrika, 1800’lü yılların ortalarında, bölgede yaşayan yabancı sermaye sahipleri tarafından kurulmuştur.
1897 yılında kurulan Osmanlı Kibritleri Fabrikası, Küçükçekmece Gölü ile Marmara Denizi’nin bağlandığı bir noktada, düz bir arazi üzerinde, Menekşe Deresi’nin hemen yanı başında yer almaktadır.
Kibritin içerdiği maddeler nedeniyle bu konuma kurulan Kibrithane’de kurulduğu tarihten sonra üretim yapılamamıştır.
Günümüzde, Kibrithane’nin bir bölümü demir atölyesi ve bir bölümü Nakil Bant Fabrikası olarak kullanılmaktadır.
İçerisinde ayrıca mermer atölyesi olarak kullanılan bir bölüm de bulunmaktadır.
BATHONEA ANTİK KENTİ
2700 yıllık tarihi ile İstanbul’da Küçükçekmece ilçesine bağlı bir antik kent olan Bathonea Antik Kenti, geçtiğimiz yıllarda yapılan arkeoloji keşifleri sırasında keşfedildi.
Şehrin tarih öncesi çağlarına ışık tutan bu antik kentte yapılan kazı çalışmaları, bölgenin aynı zamanda İstanbul’da ilk tarım yapılan yerlerden biri olduğunu da göstermiştir.
Küçükçekmece Gölü’nün etrafında yer alan Bathonea Antik Kenti’nin, şehrin en eski antik limanı olabileceği düşünülmektedir.
11. yüzyılda gerçekleşen depremin ardından yok olan şehir terk edilmiştir. Bölgede yapılan kazılarda, 11. yüzyıl mezarlık alanına da rastlanılmıştır.
Bathonea Antik Kenti’nde, 12-18. yüzyılları arasında bir yaşam izi bulunmamaktadır.
Bölgede, 7.-8. ve 10. Yüzyıla ait katmanlı yollar da yer aldığı görülmektedir.
Yapılan çalışmalar, 2700 yıl önce burada hayatlarını balıkçılıkla kazanan bir topluluğun yaşadığını göstermektedir.
Bathonea Antik Kenti’nde, İstanbul’u Roma’ya bağlayan, antik dönemin uluslararası bir yoluna da rastlanılmıştır.
MEHMET ARSAY KLASİK OTOMOBİL MÜZESİ
Küçükçekmece’de Atatürk Mahallesi mevkiinde yer alan Mehmet Arsay Klasik Otomobil Müzesi, 1994 yılında ziyarete açılmış, Türkiye’nin ilk klasik otomobil müzesidir.
Klasik araba tutkunu olan Mehmet Arsay tarafından kurulan müze, Arsay’ın vefatından sonra oğlu tarafından yönetilmeye devam etmiştir.
Yıllar içinde toplanan klasik otomobillerin bir araya getirilerek sergilendiği bir klasik araba müzesi olan Mehmet Arsay Otomobil Müzesi’nde, 19. yüzyıldan başlayarak çok sayıda klasik araba bulmanız mümkündür.
İki katlı bir müze olarak hizmet veren Mehmet Arsay Otomobil Müzesi’ni; Cumartesi ve Pazar günleri 10:00 ile 17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
İstanbul’da bir teknoloji müzesi olarak hizmet veren müzeyi herhangi bir ücret ödemeden ziyaret edebilirsiniz.
KÜÇÜKÇEKMECE HAKKINDA
Küçükçekmece, İstanbul’un en güzel ilçelerinden biridir. Küçükçekmece Gölü, tarihi ve kültürel zenginliği, doğal güzellikleri ve sosyal olanakları ile hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken bir yerdir.
Küçükçekmece Gölü: İstanbul’un en büyük göllerinden biri olan Küçükçekmece Gölü, kuş cenneti, yürüyüş parkuru, bisiklet yolu, piknik alanı ve kafe gibi pek çok aktivite sunmaktadır. Gölün etrafında bulunan tarihi yapılar da görülmeye değerdir.
Küçükçekmece, İstanbul’un hem tarihi hem de modern yüzünü yansıtan bir ilçedir. Küçükçekmece’ye gelip bu güzellikleri görmek isteyenler için pek çok konaklama seçeneği de bulunmaktadır. Küçükçekmece’yi ziyaret edenler, hem eğlenecek hem de öğrenecek çok şey bulacaklardır.
Kaynak: otelleri.net Derleme: Kucukcekmeceden.com